Kocası ölmüş kadın ve kocası hayatta olup boşanmış kadın.
1. Kocası ölmüş kadın:
Bu kadın hamile ise, çocuğunu doğurmakla iddeti son bulur. Hamile değilse iddeti dört ay on gündür.
2. Kocası hayatta olup, boşanmış kadın:
Hamile ise, iddeti çocuğunu doğurmakla son bulur. Eğer adet görenlerden ise, iddeti üç defa adet görmesi ile biter. Bunlardan da değil de küçük yaşta ise veya büyük olduğu halde adet görmeyenlerden olup henüz çocuk doğuracak yaşa gelmemiş ise iddeti üç aydır.
Kendisiyle cinsi temas yapılmadan önce boşanan kadın için iddet yoktur.
İddet, kadın rahminin kesin olarak boş olduğunun anlaşılması için geçmesi gereken müddettir.
İddet denilen bu bekleme süresinin hikmeti, kadın rahminin kesin olarak boş olması, kocasından ayrı kalması veya ölümü sebebiyle üzüntüsünü göstermesi ve bu konuda ilahi emre itaat etmesidir.
-Kocası ölmüş kadın için iddet süresinin delili. Yüce Allah şöyle buyurmuştur:
'Sizden vefat edenlerin geride bıraktıkları eşler, kendi kendilerine dört ay on gün beklerler. Müddetlerinin sonuna vardıklarında o kadınların kendi haklarında uygun olanı yapmalarından dolayı size herhangi bir sorumluluk yoktur. Allah yaptıklarından haberdardır.' (Bakara:2/234)
Misver bin Mahreme şöyle rivayet eder: 'Sübeya El-Eslemiyye kocasının ölümünden bir kaç gün sonra doğum yaptı. Sonrasında Rasulallah'a gelerek bir başkasıyla evlendi.' [1]
-Kocası hayatta olup boşanmış kadınlar için de Yüce Allah şöyle buyurmuştur:
''Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç temizlik süresi beklerler. Eğer Allah'a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, Allah'ın rahimlerinde yarattığını gizlemeleri kendilerine helal değildir.' (Bakara: 2/228)
Buluğ çağma gelmemiş ya da hayızdan kesilmiş olan kadınların idetti için şu ayeti kerimeyi delil olarak gösterebiliriz:
'Ey Müminler kadınlarınızdan adet hali görmeken kesilenler ile henüz adet hali görmemiş olanların iddetleri konusunda şüpheye düşerseniz (biliniz ki) onların iddeti üç aydır.' (Talak: 65/4)
-Kendisiyle cinsi temas yapılmadan boşanan kadın için iddetin olmadığını Yüce Allah şu ayeti kerime ile bildirmiştir:
'Ey mü’minler! Mü'min kadınların nikahlayıp ta onlara dokunmadan boşadığınız zaman sizin için onlar üzerine sayacağınız bir iddet yoktur. Ancak bu takdirde onlara hemen nikah haklarını verip kendilerini güzel bir şekilde boşayın.' (Ahzap: 33/49) [2]
Cariyenin İddeti
Hamile olan cariyenin iddeti, (hamile olan) hür kadının iddeti gibidir. Adet gören cariyenin iddeti ise iki adet görmesi ile son bulur. Kocası ölen cariyenin iddeti iki ay beş gündür.
Boşanan cariyenin iddeti, küçük veya çocuk doğurmaktan kesilmiş ya da yaşlı olup adet görmüyorsa bir buçuk aydır. Şayet iki ay iddete tabi tutulsa daha evladır.
Cariye ve köle özgür yaşama bakımından sınırlı oldukları için, İslam dini cariyeye iddet süresi için lütufta bulunarak hür kadına kıyasla daha az beklemesini tayin etmiştir.
Bu nedenle cariye kadının, iddet süresi iki defa adet görmesi ile son bulur.
Hz. Ömer ve oğlu Abdullah cariye olan kadının iddet süresinin iki defa hayız görmeleri olduğunu söylemişler.
Sahabelerden hiç kimsenin buna itirazı görülmemiş ve alimlerin icmayla sabit olmuştur. Ayrıca kölenin talakta iki defa boşamaya malik olduğu emrine de kıyas edilmiştir. [3]
Ric'i Ve Bain Talakta İddet
Ric'i talakla boşanan bir kadının iddet müddeti içerisinde mesken ve nafakasını kocasının karşılaması vaciptir. Bain (üç) talakla boşanan kadın ise nafakasının değil de meskeninin eski kocası tarafından karşılanması vaciptir. Ancak hamile olursa o zaman nafakası da karşılanır.
Kocası ölen kadına ihdad gereklidir. İhdad. ziynet ve kokulardan kaçınmaktır. Kocası ölen kadınının iddet süresinde zaruri ihtiyaçlar dışında evinden çıkması uygun değildir. [4]
[1] Buhari, 5014. [2] Kadı Ebu Şuca’, Ğayet’ül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 478-479. [3] Kadı Ebu Şuca’, Ğayet’ül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 480. [4] Kadı Ebu Şuca’, Ğayet’ül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 481.