Tarih : 06.01.2012 11:27:37
Okunma : 1218
Diyet, iki kısma ayrılır: Ağır ve hafif diyet.
Ağır Diyet: 100 deveden ibarettir. Bu develerin otuzu Hıkka (üç senelik), otuzu cezaâ (dört senelik), ve kırk adedi de karnında yavru olan gebe devedir.
Hafif Diyet: Bu da yüz deveden ibaret olmak üzere yirmisi hıkka, yirmisi cezaâ, yirmisi bintilebun (iki yaşında deve)yirmisi ibni lebun (iki yaşında erkek deve) yirmisi de binti mehad (bir yaşında)dır. Develer bulunmayınca, değer olarak verilir. Bir kavle göre develer bulunmayınca 1000 dinar veya 12.000 dirhem verilir. Eğer diyet ağırlaştırılmak istenirse, dirhem ve dinarlara üçte biri eklenir.
Diyet, lugatta kan bedeli anlamına gelir. İstilahi manası ise, öldürme ve yaralardan ötürü ödenen maldır. Bu mal, deve ve devenin kıymeti olarak verilir. Ağır diyet için Peygamberimiz:
'Kasten bir nefsi öldüren bir kişi maktulün akrabalarına teslim edilir, isterlerse katili öldürürler. isterlerse onu affedip diyet alırlar. Bu develerin otuzu, dört yaşında, otuzu beş yaşında ve kırk tanesi de gebe olmasıdır.'
[1] buyurmuştur.
Hafif diyet için de İbni Mes'ud şöyle rivayet etmiştir: 'Kazaen öldürmenin diyeti yirmisi beş yaşında, yirmisi dört yaşında, yirmisi üç yaşında, yirmisi de iki yaşında olan develerdir'
[2] İmam Şafii'nin yeni mezhebine göre develer bulunmayınca onların değerinde para verilir.
Yanlışlıkla Öldürmenin Diyeti
Yanlışlıkla öldürmenin diyeti üç durumda ağır diyete dönüşür:
1. Harem Bölgesi'nde öldürmüşse.
2. Haram aylarında öldürmüşse.
3. Yakın akrabasını öldürmüşse. Kadının diyeti erkeğin diyetinin yarısıdır.
Yahudi ve hıristıyanın diyeti, müslümanın diyetinin üçte biridir. Mecûsinin diyeti müslümanın diyetinin onda birinin üçte ikisidir.
Harem bölgesi Mekke'nin sınırları dahilidir. Haram aylarda Zilka'de, Zilhicce, Muharrem ve Recep aylarıdır.
Hz. Ömer (r.a.) şöyle rivayet etmiştir: 'Haram dahilinde, haram aylarda ve mahremleri olan yakın akrabasından birini öldüren kişiye diyet ve onun üçte biri lazım gelir'
[3]
Kadının diyetinin erkek diyetinin yarısı olduğunun delili, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali ve sahabelerden, başkalarından rivayet edilen görüşlerdir.
İmam Şafii (r.a.) Hz. Ömer'den şöyle rivayet eder:
'Mecusinin diyeti 800 dirhem, yahudi ve hıristıyanın diyeti de 400 dirhemdir. Müslümanın diyeti 12.000 dirhem olduğuna göre Yahudi ve Hristiyanın dirhemi müslümanın diyetinin üçte biridir. Mecusinin diyeti de onda birinin üçte ikisi olan 800 dirhemdir.'
[4]
Uzuvların Diyeti
Uzuvlardaki diyet aşağıdaki hususlarda tam diyet olur.
1. İki elin kesilmesiyle.
2. İki ayağın kesilmesiyle.
3. Burunun (iki tarafının) kesilmesiyle.
4. Her iki kulağın kesilmesiyle.
5. Her iki gözün oyulmasıyla.
6. Kirpiklerin kesilmesiyle. (Baş, kaş ve sakal kılları dahil)
7. Dilin kesilmesiyle.
8. Her iki dudağın kesilmesiyle
9. Konuşmasının gitmesiyle.
10. Görme duyusunun gitmesiyle:
11. İşitme duyusunun gitmesiyle.
12. Koklama duyusunun gitmesiyle.
13. Aklının gitmesiyle.
14. Erkeğin tenasül uzvunun kesilmesiyle.
15. Erkeklik bezlerinin kesilip, yumurtalıklarının gitmesiyle.
Muvazzah (yüz ve baştaki kemiği gösteren yara) ve dişin diyeti beş devedir. Menfaati bulunmayan veya felçli ise yaramaz uzuvlar için her uzvun diyeti takdire bağlıdır. Kölenin diyeti onun değeridir. Köle ceninin diyeti ise anasının onda bir değeridir.
Baş, yüz ve vücudun diğer kısmındaki uzuvların yaralanması durumunda yine diyet gerekir Ancak tam diyet ödenmesi için metinde geçen şartların oluşması gerekir. Peygamberimiz (s.a.v.)'in Yemen halkına göndermiş olduğu mektup konumuz için bir delildir.
Amr bin Hazm şöyle rivayet etmektedir: Resulullah Yemen halkına bir mektup gönderdi. Mektupta şunlar yazılıydı:
'Kim sebepsiz yere birini öldürür, bu da delil ile sabit olursa katile kısas uygulanır. Ancak maktulun velileri kısastan vazgeçip diyete razı olurlarsa adam öldürmenin diyeti 100 devedir. Burun tamamen kesilirse tam diyet ödenir, dilin kesilmesinde de tam diyet ödenmesi gerekir. İki dudağın kesilmesi durumunda da tam diyet ödenir, yumurtalar için de diyet ödenir.Tenasul uzvunun kesilmesinde de tam diyet verilir, iki gözün kör edilmesi halinde de tam diyet ödenir, bilek kemiğinin kırılmasında da tam diyet verilir. Bir ayak için yarım diyet, beyin zarına ulaşan yaramalar için üçte bir diyet, kafayı veya karnı delen yaralamalarda üçte bir diyet verilmesi gerekir. Kemikleri yerinden oynatan yaralamalarda diyet 10 devedir. Her dişin diyeti 5 devedir. Kemiğe ulaşan yaralamalarda diyet 5 devedir. Kadın öldüren erkek öldürülür. Diyeti altın olarak vermek isteyenler 1000 dinar vermelidirler.'
[5]
Hadiste zikredilmeyen uzuvlar zikredilenlere kıyas edilmiştir. Diyetin yarısının veya daha azının vacip olduğu durumların bir kısmı yukarıdaki hadisi şerifte zikredildi. Buna binaen tek ele, tek ayağa, tek göze, tek kulağa ve iki göz kapağına karşılık yukarıda geçtiği gibi yarım diyet yani 50 deve verilir. İster ayak ister el olsun parmaklarından birinin diyeti 10 devedir. Yukarıdaki hadiste geçtiği gibi 'İster ayak ister el parmaklarından birinin diyeti 10 devedir.' Hangi parmak olursa olsun farketmez.
[6]
İbni Abbas'in naklettiği bir rivayette Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
'Bu parmak ile bu parmak arasında fark yoktur.'
Yaramalarda kemik ortaya çıkarsa Amr bin Hazm'ın rivayet ettiği hadiste zikredildiği gibi
'Her dişin diyeti 5 devedir, ve kemiğe ulaşan yaralamalarda da diyet 50 devedir.'
İbni Abbas'tan nakledilen bir rivayette Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
'Diyetlerini vermede dişler müsavidir.'
Menfaati olmayan uzuvlar, felç olan el veya ayak fazla uzuvlar sayılır. Ayrıca üzerinde diyet takdir edilmeyen tüm yaralama ve kemik kırılmalarında da takdir etmek vaciptir. Takdir etmek hakimin öngördüğü mali bir ceza şeklidir. Cinayetin durumuna göre hakim tarafından görülüp diyetini kendisi takdir eder. Ancak takdir edilen mali ceza uzvun diyetine ulaşmaması gerekir.
Kölenin diyeti ve ceninin diyeti için de Ebu Hureyre (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
'Hazreti Peygamber kadının cenini hakkında semeni, diyet bedelinin onda birinin yarısına ulaşan erkek veya dişi bir köle hükmetti.'
[7]
[1] Tirmizi, 1387.
[2] Darekutni, 3/172.
[3] Beyhaki Tekmilet’ul Mecmu, 17/367.
[4] El-Umm,4/92.
[5] Nesai, 8/557.
[6] Buhari, 6500.
[7] Buhari, 6311,Müslim, 1681.